Bir şahıs, Nebiyy-i Ekrem Efendimiz’e gelmiş ve:
“–Ey Allah’ın Rasûlü, Allah’ın sana öğrettiklerinden bana da öğret!” demişti. Rasûlullah (sav) onu, kendisine Kur’an öğretmesi için ashâbından birine gönderdi. Sahâbî ona Zilzâl sûresini sonuna kadar öğretti. “Kim zerre miktarı hayır yapmışsa onu görür. Kim de zerre miktarı şer işlemişse onu görür” âyetlerine gelince, bu ifadelerden son derece müteessir olan şahıs, derin düşüncelere daldı ve:
“–Bu bana yeter” dedi. Bu durum Hz. Peygamber (sav)’e haber verilince:
“–Onu bırakın! Zira o hakîkati idrak etti, anlayış sahibi oldu” buyurdu. (Suyûtî, ed-Dürrü’l-mensûr, VIII, 597)
Yine, bir bedevi Allah Rasûlü’nün bu âyetleri okuduğunu dinleyince:
“–Ey Allah’ın Rasûlü, zerre ağırlığı kadar mı?” diye sordu. Rasûlullah (sav):
“–Evet” buyurdu. Bir anda hâli değişiveren bedevî:
“–Vay benim kusurlarım!” dedi ve bu sözlerini defalarca tekrarlayıp durdu. Sonra da işittiği âyetleri tekrar ederek kalkıp gitti. Rasûlullah (sav) onun ardından:
“–İman bu bedevînin kalbine girdi” buyurdu. (Suyûtî, ed-Dürrü’l-mensûr, VIII, 595) |