Almanya da oturduğumuz yer yaklaşık 15 bin nüfuslu bir köy, mahallemiz bir Türk mahallesi, mahallemizin yüzde doksanından fazlası Türk.

Bulunduğumuz köyde üç tane Camii var. Türklere ait bakkal dükkanları, berberler, internet kaffeler, dönerciler, Türk fırını velhasıl çok zaman almanca konuşmadan günlerimizi geçiriyoruz. Ayrıca Doktorlarda da bunu anlamış olacaklar ki yanlarında Türk çalışmadık yok. Açıkçası şunu söylemek mümkün Türklerin hakimiyetinde bir köy.

Gençlerin büyük bir kısmı işsiz, fakat Almanya nın tamamı böylemidir bilinmez alman devleti işsiz insanlara oldukça fazla maaş ödüyor ve insanları adeta işsizliğe teşvik ediyor.

Ben işim icabı bazen gecenin geç saatinde yattığım için oldukça geç saatlere kadar bizim Türklerin ışıkları hep yanıyor. Şunu anlıyorum ki oldukça geç yatıyorlar.

Şunu söylemek riya olurumu bilmiyorum ama mümkün mertebe sabah namazlarına hep camii ye giderim.

Camii ye giderken yaşlı alman kadınları kalkarlar bazıları köpeklerini gezdirirler. Bazıları evlerinin önlerini bazılarıda camlarını silerler. Bizim Müslüman evlerinde Allah rızası için hiç bir ışık görünmez. Elbette bu bir zandır zanda oldukça kötüdür. Beklide kuşluk vakti kuşluk namazıyla sabah namazlarını cem’i tehir ediyorlardır. Elbette bazen komşularımızla bunu hasbıhal ediyoruz alınan cevap malum yapacaz ama yapamıyoruz.

Peki, bizim mahalle komşularımız böylede ya internet komşularımız nasıllar? Şurasını açı açık söyleyeyim müsaadenizle benim işim olamasa gecenin geç saatlerine dek beklemem internette.

Allah resulü buyuruyorlar ki; Mümin kadınlar öyle kıymetli kimseler ki bana hayız hakkında soru soruyorlar. Yani İslami konularda ayıp diye bir şeyin olmadığını düşünüyorum ve diyorum ki gecenin geç saatlerine kadar ister erkek ister kadın olsun ben vaaz dinliyorum diye buralarda beklemenin yanlış olduğunu düşünüyorum.

Kadınsa eğer kocasının o saatlerde ona ihtiyacı olabilir. Erkekse hanımının ona ihtiyacı olabilir. Bunların hiç birisi yoksa gece saatlerde yatağa yatan bir insan sabah namazına kalksa bile namazın tadını alamaz. Sabahleyin yavrusunu okula gönderecek bir anne nasıl kalkacakta onun ihtiyaçlarını karşılayıp hadi yavrum Allah’a emanet ol diye bilecek.

Peki, ya o saatlere kadar bekleyen hoca efendilere ne demeli?

Bu hoca efendiler sabah namazı kıldırmaya gitmeyecek mi? Veya oda sabah namazına kalkmayacak mı? kalkarsa yukarıda söylediğim gibi namazın tadını nasıl alacak.

Evet, kardeşler bunlar benim düşüncelerimdir, katılırsınız yada katılmazsınız.

Rabbimiz Rahman suresinde (ölçüye tartıya dikkat edin )buyurmaktadır. Ölçü tartı sadece terazideki ölçü tartı değildir.

Ya?

Yemede içmede ölçü tartı.

Giyinmede ölçü tartı.

Konuşmada ölçü tartı.

Yatmada kalkmada ölçü tartı.

Yani Müslüman’ın hayatı ölçü ve tartılı olmadır aksi halde rabbimizin azabı çetin olur.

Allah bizlere her konuda ölçülü ve tartılı bir hayat yaşamayı çok görmesin.

Arifan.