İlim ve Bilgi
Önce İlim nedir,
İlim: Bir şeyin hakikatini idrak etmek ve malum olanın, olduğu hal üzere bilinmesidir
Bilgi nedir?
Hakikatlere ulaşmada hakkı batıldan ayırmada hayatı kolaylaştırmada insanlara fayda sağlanmada öğrenilen her şey bilgidir.
Peygamber efendimiz veda hutbesinde,
Buyuruyorlar ki, ey insanlar sözlerimi iyi dinleyin ve iyi anlayın dinlemezseniz anlayamazsınız. Buyurmaktadırlar.
Sizlerden ricam, belki benim bu yazımdan mutmain olmasanız bile en azından dikkatle okumanızı istirham edecem.
Çünkü okumazsanız bu yazımın anlaşılacağı kanaatinde değilim
Bizler ferdi şahsiyeti şekillendiren eğitim müesseslerinden, basın ve yayın organlarından, maalesef İslam kültürünün sunulmadığı, İslami bir eğitimin öğretilmediği, anti İslam laik bir cemiyet düzeni içerisinde yaşıyoruz.
Bu sebeple İslami bilgiden yoksun bulunuyoruz.
Tanıtıcı sevdirici ve bağlayıcı İslami bilgiden, idare eğitim ve ticaret gibi alanlarda görmeye muhtaç olduğumuz bilgi ve güzel mümin örneğinden mahrumiyet de Müslüman ca yaşamamızı engellemektedir.
Bu durum bizim insan egemenliğinin zulmünden Allah hâkimiyetine yükselmememize mani olmaktadır.
Bu elem verici durumumuzu düzelte bilmemiz için birinci derecede vazifemiz bizi yüce dinimize bağlayacak bilgiyi öğrenmemiz gerekmektedir.
Elbette ki nasıl bal bal demekle ağzımızın tatlanmadığı gibi ben ben demekle de okumadan öğrenmeden ve okuyup öğrendiklerimizi hayatımıza tatbik etmeden vücut bulması zor ve hatta imkânsızdır.
Onun için
İslam dini programını Allah’ın koyduğu cihan şümul yani uluslar arası, bir talim ve terbiye dinidir.
İnsanlığın manevi dünyasını ve ölüm ötesini aydınlatacak bir hak kültürü, maddi hayatı tekâmül kanunları içerisinde cari kılacak ilahi bir medeniyet projesi olan Kur’anda dinimizin insanlığa yaptığı ilk çağrı ilk davet Şöyle olmuştur.
Yaratan rabbinin adıyla oku. O,insanı bir kan pıhtısından yarattı.
Ve devamla,
Oku İnsana kalemle yazmayı öğretip bilmediğini talim eden Rabbin sonsuz lütuf sahibidir.
Rabbimiz, neyin okunacağını tarif etmeksizin Oku emrini vermiş, öğrenilmesi mümkün ve faydalı olan bütün bilgileri insana öğrenilecek mevzuu olarak takdim etmiştir.
Allah’a ahiret gününe iman gibi İslam dininin itigadi esaslarını, Allah“ın ve peygamberin helal ve haram kıldıklarını, okuma ve öğrenmeyi istisnasız bütün insanlara farz kılan dinimiz, Rabbimizin nimetlerinden faydalanacak, hayatı kolaylaştıracak ve insanlara fayda sağlayacak ilim bilgi ve sanatları ısrarla öğütlemiştir.
Fani ve ebedi hayatı vahye dayalı bilgilerin ışığında gören İslam, dini kadar ilme ilim insanına ve ilim zihniyetine kıymet vermiş başka bir beşeri sistem yoktur.
Rabbimiz;
Bakara suresinde,
Hani Rabbin meleklere; Ben yeryüzüne bir halife yaratacağım, demişti. Onlar. Bizler seni hamd ile tespih edip dururken, yeryüzünde fesat çıkaracak, orada kan dökecek insanımı halife kılıyorsun? Dediler. Allah onlara: Sizin bilmeyeceğinizi herhalde ben bilirim, dedi.
Allah Âdem’e bütün bilgileri, öğretti. Sonra meleklere dönüp: eğer sözünüzde sadık ve bilgili iseniz şunların isimlerini sayın hadi bakalım, dedi.
Melekler; dediler ki, Ya Rab! Seni noksan sıfatlardan tenzih ederiz, senin bize öğrettiğinden başka bizim bilgimiz yoktur. Şüphesiz âlim ve hâkim olan sensin dediler.
Devamla;
Ey Âdem şunların isimlerini Meleklere anlat, dedi. Âdem onların isimlerini meleklere anlatınca; Allah ben size arz ve sema vatta görünmeyenleri bilirim. Bundan da öte, gizli ve açık yaptıklarınızı da bilirim, dememiş miydim? Dedi.
Allah bütün bunlardan sonra, diyor ki meleklere, Âdem’e secde edeceksiniz.
Hani biz meleklere Âdem’e secde edin, demiştik. İblis hariç hepsi secde ettiler. İblis büyüklük tasladı yüz çevirdi.
Burada çok ilgi çekici bir durum var.
Nedir O?
İslam inancına göre insana secde etmek yasak ve haramdır. Ama Allah diyor ki meleklere siz Âdem’e secde edeceksiniz.
Burada aklımıza şu soru gelebilir bunun ilimle bilgi ile ne alakası var yani konumuzla diye.
İşte bende onu anlatmaya çalışıyorum.
Buradaki Âdem’e secde edeceksiniz den maksat, Âdem’in şahsına değil ya, onun bilgisi önünde eğileceksiniz.
Eğer dikkat edilirse bütün melekler secde etmişler, şeytan büyüklük taslayarak, yani benim bilgim Âdem’den fazla diyerek, o secde etmemişti.
Yani;
Konumuzla ilgili olarak günümüz de bilgili insanların önünün de bilgisiz insanların eğilmesi, onlara hürmet etmeleri, Bilgi ve teknoloji bakımından yükselmiş milletlere bilgi ve teknolojik yönden geri kalmış ülkelerin muhtaç olmaları dır.
Allah Resulü, bir hadis’i şeriflerinde,
İlim bilgi İnsanlığın hayatı Mü’min-in sevgilisidir, buyurmuşlardır.
İlmi, bilgisi olmayan insan eksiktir noksandır. Ve başkalarına muhtaç olmaya ihtiyacı vardır, her zaman.
TV ekranlarında dağlardaki, hayvanların bile avlarını avlarlarken, bir yöntem takip
ettiklerini, görmekteyiz.
Onlarında kendilerine göre bilgi edindikleri, dolayısıyla bu bilgi ile hareket ettiklerini görebilmek mümkündür.
Rabbimiz.
Ancak Allah’tan bilgin kullar korkarlar.) Buyururlarken, cahil insanların cesur olacaklarını yani hak hakikat tanımayacaklarını haber vermektedir.
Fakat şu hususun gözlerden kaçırılmamasının faydalı olduğunu düşünüyorum.
Nedir o?
Peygamberimizin yukarıda yazmaya çalıştığım, mübarek sözlerinde,
İlim insanlığın hayatı mü’min’in sevgilisidir.
Sözlerinden yola çıkarak, sadece ilimi okumak bilmek yetmez.
Ya,
Onunla haşır neşir olmak
Onunla ilgilenmek.
Onunla sevişmek lazımdır.
Eğer bizim laik lik anlayışımız gibi ilim ayrı insanlık ayrı dersek ilimle irtibatımızı kesmiş oluruz.
Mesela,
Belli yaşa gelmiş aileler eşler arasında sevgi bağı kopmuşsa siz o insanları bir arada durdurmaya çalışırsanız, o insanlara zulmetmiş olursunuz.
Eğer ilmi bilgiyi öğrenmiş onunla sevişememiş onunla irtibat kuramamış insanlarla ilmi, bilgiyi, bir arada tutmaya çalışırsanız, hem ilme hem de o insan’a zulmetmiş olursunuz.
Rabbimiz,
Allah onları onlarda Allah’ı severler.
Mutlaka sevginin karşılıklı olması gerekir.
Peygamberimize uhud savaşına katılamayan gençler, yaresulüllah bize uhud’an bahsedermisin, dediklerinde,
Peygamberimiz; Uhud bir dağdır. Uhud bizi bizde uhudu severiz.
Çünkü uhud sinesinde uhud şehitlerini saklamaktadır.
Peygamberimiz,
Kıyamet gününde en şiddetli azaba uğrayacaklar,bilgileri kendilerine fayda vermeyen ilimle sevişemeyen alimler olacaklarını haber vermişlerdir.
İlim konusunda Peygamberimiz inde pek çok öğütleri vardır.
Allah katında ilim tahsil etmek, farz olamayan
Namaz, oruç ve hacdan daha faziletlidir.
İlim tahsili için yola çıkan kimseyi o yol cennet’e götürür.
Namaz, oruç ve hacdan daha faziletlidir
Bilgi Mümin’in kaybolmuş malıdır onu nerede bulursa alır
Ayıca Peygamberimiz,
Siz ölmüş kardeşinizin etini yemek istermisiniz?
Öyleyse dedi kodu gıybet etmeyiniz.
İki insan’ın bir araya geldiklerinde konuşmaları sünnetullah dır, kaçınılmazdır.
Peki, ilmi, bilgisi, olmayan insanlar ne konuşacaklardır bir araya geldiklerinde?
Konuşacakları tek şey dedi kodu dan başka bir şey olmayacaktır mutlaka.
Hele günümüz de TV. Kültürüyle yetişen TV başında vakit geçiren insanlık bir araya geldiklerinde konuşacakları tek şey TV deki diziler olacaktır.
Veya Süleyman çelebi (Ra.)hin Mevlit tefsirinden başka bir şey okumayan din görevlilerine söylenecek fazla bir şey yoktur.
İsterseniz sizlere bir araştırmayı yazayım
Almanlar arasında günlük ihtiyaçların içinde okuma ihtiyacı 5’inci sırada
Ya bizim 223’üncü sırada
Bir insan günde 222 tane ihtiyacını karşılayacak sıra gelirse okuma ihtiyacını da temin edecek.
Hâlbuki oku diye başlayan bir kitap’a
Okumaya teşvik eden bir dine
Okumayı öğütleyen bir Peygambere
Sahip iken hiç düşündük mü neden biz dünya arenasında buralardayız?
Dinimiz Kitabımızın ve Peygamberimizin, açıklamaları ile öğrenilecek bilgileri, akıl, duygu organları ve gerçek haber aracılığı ile sağlayacak malumatı imanın temeli her güzelliğin kaynağı, tabiat kaynaklarından faydalanmanın tek yolu olarak göstermiştir.
Rabbimiz,
Gerçekten insan, kendisini Allah’ın eğitim ve öğretiminden dışarıda gördüğü için azmıştır.
Buyurarak, imansızlığın ahlaksızlığın her türlü fenalığın kaynağı olarak, eğitim ve öğretim yoksulluğunu göstermiştir.
Ayrıca,
Yaratıcıya ve yaratılana ait bilgilerden yoksun olanların insan olamayacakları hatta hayvanlardan aşağı bir durumda olduklarını bildirmiştir.
Dinimiz cehaleti karanlık olarak görmüştür.
Aklın doğrudan veya dolaylı olarak kavrayamadığı hiçbir şeyi hoş görmemiştir.
Allah’a imanın dâhil taklidi değil ilmi olmasını istemiş, insanın kendi yaratılışı üzerinde düşünmesini istemiştir.
Ayrıca güneşe aya yerküresine gökyüzüne gece ile gündüzün arka arkaya gelişine dağlara nehirlere her sabah yeniden başlayan hayata ibretle bakarak, Allah’ın eserlerini müşahede ederek, Allah’a iman etmesini ve onun nizamına teslim olmasını bilgisiz ve düşüncesiz insanların toplulukların anlayamayacağıdır.
Rabbimiz;
Körle gören, Aydınla karanlık, gölge ile sıcak, dirilerle ölüler bir olamazlar.
Ayrıca
Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olurlar mı? Ancak akıl sahipleridir ki hakkıyla düşünürler.
Dinimiz; dünyevi çalışmalarımızda ve beşeri münasebetlerimizde, bilmeden anlamadan hakikatleri kavramadan cehaletin karanlığında bir başarının sağlanamayacağının bildirmiştir.
Ve
Hakkında bilgi sahibi olmadığın hiçbir şeyin ardına düşme, çünkü kulak göz ve kalb bunların hepsi ondan sorumludur.
Cehalet bütün başarısızlığın ve çirkinliğin başı olduğundan,
Rabbimiz,
Sakın ha cahillerden olma )emri ile bilgisizlerden olmamızı öğütlemiştir.
Cahillerden yüz çevir ) emri ile de ilimden kaçan ilimden yoksun cahillerden de kaçınmamızı emretmiştir.
Peygamberimizde bizlere olmamız gerekenleri şöylece açıklamışlar dır.
Ya bilgin ol ya öğrenen. Yâda dinleyen veya bilgiyi öğrenen ve öğretenleri sevenlerden ol.
Sakın beşinci gruptan olma helak olursun.
Zira fakirlilerin en şiddetlisi cahilliktir cehalettir.
Bunun içindir ki, kitabımız,
Her kime bilgi verilirse gerçekten ona büyük bir nimet verilmiştir.
Devamla
Allah, içinizden iman edenler ile ilmi öğrenenlerin derecelerini artırır.
Burada bilmemiz öğrenmemiz gereken İslami gerçek var ki ona işaret etmeden geçebilmek mümkün değildir.
İslam dini teşvik ettiği ilmi çalışmayı sadece erkeklere değil, Kadınların yetişmesini de zaruri görmüş ve umumi bir eğitim ve öğretimin tatbikini emretmiştir.
Nitekim peygamberimiz,
İlim tahsil etmek kadın erkek her Müslüman’a farzdır. İlim müslümanın sevgilisidir buyurmuşlardır.
Evet,
İlim insanları Allah’a yaklaştıran, dünya nimetlerinden faydalandıran, hayatı kolaylaştıran, mutluluğa yol açan, bütün ilim ve sanat dalları İslam’a göre mübarek dallardır.
Bunun içindir ki, Allah’ın kanunlarını ve bu ilahi yasaların açıklamalarını anlatan gerçek bilgi kaynağı, Kur’an ve hadis ilimlerini yücelten İslam âlimleri bunun yanı sıra diğer öğrenilmesi gereken ilimleri de farz’ı kifaye olarak saymışlardır.
Evet, Kur’an ve Allah resulünün ilim konusunda tavsiyelerini çoğaltmak mümkündür.
Fakat gerçekten bu gün sadece Türkler değil, yeryüzünde irili ufaklı İslami topluluklar.
Devletler veya devletçik ler, sayıları neredeyse iki buçuk milyarı bulan bu insanlar yani bizler Allah’ımızın ve Peygamberimizin bu kadar tavsiyelerine rağmen gerçekten okumaya öğrenmeye yani ilim ve bilgiye ne kadar önem veriyoruz onlarla aramız iyimi yani sevişe biliyor muyuz?
Bilgilerimizi artırmaya gayret edelim
Okuyalım
Öğrenelim
Dinleyelim
Ve
İmansızlığın, Ahlaksızlığın ve Fakirliğin olduğu yerde gerçek bilginin olmadığını lütfen anlamaya çalışalım.
Çocuklarımıza sahip olalım. Onlara birer kitap olmaya gayret edelim.
Onlar bize baktıklarında kitap okur gibi bizi okusunlar.
Kendi yapmadığımız yapamayacağımız şeyleri onlara yap demeyelim.
Çünkü
Rabbimizin
Yapmayacağınız şeyleri başkalarına neden söylüyorsunuz) kelamına kulak tıkamayalım.
Ama bilmeden öğrenmeden bunların hiç birisinin olmayacağını da aklımızdan çıkarmamaya gayret edelim.
Elbette insanın tüm ilim dalları öğrene bilmesi mümkün değildir.
Ama
İslam’a ve üstünlüğüne inanan ve bu hak din’in emir ve yasaklarına göre, hayatını yaşama kararını veren ve bunu içinde bulunduğu insanlara ilan eden her mümin en azından ilmihal bilgileri dediğimiz İslami bilgileri öğrenmelidir.
Ve yukarıda yazmaya çalıştığım Allah Resulünün sözlerini lütfen kulaklarımıza küpe yapalım.
İlim Mü’m in’in kaybolmuş malıdır onu bulduğu yerde alsın
Açıklamaya gayret ettiğim zaruri bilgileri öğrenmedikçe cehaletten kurtulmanın mümkün olmayacağını bilelim.
İnşallah yazımızı bir Ayet mali ile bitirelim.
Ey Resulüm deki Ey ilmi sonsuz olan rabbim benim ilmimi artır.
Hak bilgiler ışığında dünyamız ve ahiretimizin mutlu olmasını Yüce Rabbimizden diler
2012 yılının okuyup öğrendiğimiz ve öğrendiklerimizle amel ettiğimiz bir yıl olmasını Rabbimizden niyaz ediyorum.
Arifan