Depremin Düşündürdükleri.

Gerçekten deprem sadece bir fay hadisesimidir?

 Dünya hayatımız bir imtihan ahiret için bir tarladır.

Bu dünyada tarlamıza güzel şeyler ekebilir İslam'ın temel esaslarına göre imar edebilirsek iki cihanda aziz oluruz.

 Rabbimiz bizleri bu dünya hayatında imtihan edecektir ve etmektedir.

Andolsun biz sizi biraz korku, biraz açlık, biraz da mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltme(fakirlik) ile imtihan edeceğiz.(Ey Peygamber) Sabredenleri müjdele" (Bakara:155)

Allah’ın her şeye gücü yeter ve O'nun dilemesi dışında hiçbir şey olmaz.

Şurasını kabul etmek gerekirki Türkiye deprem kuşağında bulunmaktadır.

Son yaşadığımız deprem de, bunun bir kanıtıdır.

Bu depremlerde insanlar için alınması gereken ibretler ve dersler vardır.

Bize göre depremler sadece bir tabiat olayı değil insanların imtihan olduğu şeylerdendir.

Deprem,  şiddetli sarsıntı demektir.

Yer, o şiddetli sarsıntısıyla sarsıldığı, toprak ağırlıklarını dışa atıp-çıkardığı Ve insan: 'Buna ne oluyor?' dediği vakit; işte O gün(yer), haberlerini anlatacaktır. Çünkü Rabbin, ona vahyetmiştir. O gün insanlar, amelleri kendilerine gösterilsin diye, bölük bölük fırlayıp çıkarlar. Artık kim zerre ağırlığınca hayır işlerse, onu görür. Artık kim zerre ağırlığınca bir şer (kötülük)işlerse, onu görür." (Zilzal:)

İnsan doğada meydana gelen hiçbir olayda tasarruf sahibi değildir. Yapan yaptıran Allah 'tır.

Elbette aklı başında hiçbir Mümin ilime ve bilime karşı olamaz, fakat ülkemizde TV ekranlarında konu ile ilgili tartışmalar yapılırken İslami konuda hiçbir görüş alınmamaktadır.

Halbuki Müslüman okuyan düşünen ve ibret alandır. Elbette bu konuda İslamın söyleyeceği çok şeyler vardır.

Gaybın anahtarları Allah'ın yanındadır; onları O'ndan başkası bilmez. O, karada ve denizde ne varsa bilir. O'nun ilmi dışında bir yaprak bile düşmez. O yerin karanlıkları içindeki tek bir taneyi dahi bilir. Yaş ve kuru ne varsa hepsi apaçık bir kitaptadır. (En’am 59)

Peki, bu olayların olmasında yerin sarsılmasında insanların hiç mi suçları etkileri yoktur? Geçmiş helak olan kavimler göz önüne alındığında onların helak olma nedenleri meydandadır.

İnsanların bizzat kendi işledikleri yüzünden karada ve denizde düzen bozuldu ki Allah yaptıklarının bir kısmını onlara tattırsın, belki de (tuttukları kötü yoldan)dönerler. (Resulüm!)De ki: Yeryüzünde gezip dolaşın da, daha öncekilerin akıbetleri nice oldu, görün. Onların çoğu müşrik idi." (Rum: 41-42)

Biz, onların her birini günahları sebebiyle cezalandırdık. Kiminin üzerine, 'taş-dolu kasırgası' gönderdik, kimini, 'şiddetli bir ses' yakaladı, kimini, 'yerin dibine' geçirdik ve kimini de suda boğduk. Allah, onlara zulmetmiyor, ancak onlar kendilerine zulmediyorlar."(Ankebût: 40)

Kulun vazifesi Allah ve Resulüne itaat etmektir.

Allah kendisine itaat etmeyen toplumu sevmez ve onlara yardım etmez.

Allah kibirlenen, İslamdan başka yollar arayan kibirli topluluklara da hidayet etmez.

Belki bu depremler küçük hadiseler olarak büyük olayların habercisidirler.

İnsanların Allah ve Resulüne karşı, çıkması üzerinde yaşadığı ülkeleri olumsuz etkileyecektir.

Bunlar sadece İnsanın tabiat olayları dediği sarsıntılardır.

Bir de gökten inecek azaplar vardır.

Biz, şüphesiz bu memleket halkı üzerine, yoldan çıktıkları için gökten bir azap indireceğiz. (Ankebut34)

Musa tayin ettiğimiz vakitte kavminden yetmiş adam seçti. Onları o müthiş deprem yakalayınca Musa dedi ki: "Ey Rabbim! Dileseydin onları da beni de daha önce helak ederdin. İçimizden birtakım beyinsizlerin işlediği (günah) yüzünden hepimizi helak edecek misin? Bu iş, senin imtihanından başka bir şey değildir. Onunla dilediğini saptırırsın, dilediğini de doğru yola iletirsin. Sen bizim sahibimizsin, bizi bağışla ve bize acı! Sen bağışlayanların en iyisisin." (Araf: 155)

Andolsun, biz aklını kullanacak bir kavim için oradan apaçık bir ibret nişanesi bırakmışızdır.(Ankebût 35)

Arifan.