Dertliyim aglamak istiyorum,
basaramiyorum
hislerim ve duygularim kurumus,
ama ben;
umursamiyorum,
gayretlerim de bosuna
umursamayi da beceremiyorum
katilasmis bir kalbten,
törpülenmis düsüncelerden
dahasi esaretimden kurtulamiyorum,
Efendim !
Nehir;
denizin kaynagi,
her zaman islak ve nemli
benim su kaynagim,
gözlerimin icinde
her zaman kuru ve corak,
tükenmesi !
ecelimin elinde,
vakti belirsiz misafir
sende gelirmisin,
Efendim !
selam ve hürmetlerimle...
Hazirliksiz yakalanmak !
en büyük derdim,
zira; seviyorum,
öyle biliyorum, üzülmeyi,
hasili sana icimi dökmeyi,
buz dagini andiran düsüncelerim
yol vermiyor bana,
sizdirmak ve akitmak
nasib olsun kalbime,
hayir hatta
en karanlik mahzenine
ask ve muhabbetini
Efendim!
Gözyasi,
insanligimi hatirlatan gercek,
teselli aramak degil benimkisi,
varligimi varligima kabul ettirme
hic degil,
varim ve yasiyorum
kimbilir,
anahtari icimde olan kilidi acmak
kapiyi aralamak ve
Seni, seni misafir etmek
Efendim !
Bir gün bekliyorum ati'de,
bana misafir gelecek...
topragin sulanmasi gibi,
gönül topragimi sulayacak
aglayacagim,
hem de doyasiya
ve islatacagim,
isleyebilmek icin gönül tarlami...
sulanmis topragini isleyen ciftci gibi,
buyur diyebilmek icin...
varligimin medari, size
Efendim!
Bir pencere actim kalbimde
hem sonuna kadar,
yarim olmaz!
rahat bulsun yolunu aman!..
donatiyorum ve süslüyorum onu,
cünkü misafirim baskasi degil
misafirlerin efendisi...
gönlümün ebedi
misafiri Efendim!